12 Nisan 2012 Perşembe

Taksim ve The Marmara Kitchenette izlenimleri

Taksim Meydanı, İstanbul'un önünüzde resmi geçit yaptıgı bir yer sanki. Bu kentte yaşayan ya da misafirlik eden her çeşit insanın bir örneklemesine rastlananilecek bu seyrine doyulmaz meydanı kıyısında konuşlu The Marmara Kitchenette'ten izledim bu hafta bir aksamuzeri. Sevgili arkadasım Didocan'la günesin isittigi bir gunde buluşup yerleştiğimiz cadde kenarı masadan meydanın an be an degisimini gozlemleme fırsatı da buldum haliyle. Önce gencler, ogrenciler sonra isten çıkıp evine koşturanlar, arada otellerine yerleşme telasindaki dört bir milletten turistler ve son olarak eğlenme telasiyla Taksim'e henüz intikal edenler.
İnsan 13 yılını plazalarda çalışarak geçirince yasamın kendi akışından nasıl koptuğunu ancak o yasamın icine dalma fırsatını yakalayınca anlayabiliyormus. Yeni işimin bana bir iyiliği de bu kentin kalp atışlarını yeniden duyabilmemi sağlaması oldu aslında. İstanbul'a ayak basmamdan sonra tüm öğrenciliğimi geçirdiğim bu yasam alanından keskin bir sekilde kopmuştum ve şimdi hayatta demlenmis olarak dondüm bu senligin icine yeniden.
Bu arada Kitchenette'in tavuk schnitzelini de şiddetle tavsiye etmeden gecmeyeyim. Galeta unu yerine galetalarin kendilerini parçalayarak tavuk etini kaplamış ve o sekilde kizartmislar, yeşilliklere servis ediyorlar. Menünün en iyisi gibi göründü bana. Zira atmosferi iyi ama menüsü pek başarılı değil Kitchenette'in. Geliştirmeleri gerekiyor kanımca.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder